Ethereum Name Service Alınır mı: ENS Yorumları

2 years ago 137

Kriptolar çoğunlukla düşüş eğilimi gösterirken Ethereum Name Service (ENS), son bir haftadaki performansıyla dikkat çekiyor. Merak edilen ise neden özellikle son zamanlarda Ethereum Name Service’nin tekrar popülerleşmesi ve tokenının fiyatının kriptolar kan ağlarken yükselmesi oluyor.

.ETH Uzantılı isimler

Ethereum Name Service, aslında basitçe Ethereum tabanlı cüzdanları adlandırmak için kullanılması amacıyla çıkarılan bir alt ağ denilebilir. Bu ağın amacı, cüzdanlardaki komplike 0x ile başlayan mekanik adres bağlantılarının örneğin ayse.eth gibi adlandırılmasına yarıyor. Bu, hem kişiye özel olduğu gibi hem de başkası tarafından tekrar oluşturulamamasıyla nadirlik özelliğini de taşıyor.

Yani bu isimler, nasıl ki mail adresleri veya sosyal medyadaki kullanıcı isimleri birebir aynı elde edilemiyorsa aynı şekilde unique oluyor. Böylece yatırımcılar ve özellikle NFT severler, kendi cüzdanlarını özelleştirmenin de ötesinde ileriye yönelik bir yatırım gibi bu özelleştirmeyi sağlıyor. Bunu yaparak yatırımcılar, ileride daha yüksek ücretlere bu isimleri satabiliyor.

ENS’ye Etkisi

Ancak bu özelliğin kullanılabilmesi için ENS tokenına sahip olmak gerekiyor. Dolayısıyla bu isimleştirmenin popülerleşmesi, direkt olarak ENS tokenın talebini artırıyor ve fiyatına yansıyor. Son bir haftaya bakıldığında ENS’nin, yaklaşık %80 kadar bir artış gösterdiği de gözlemleniyor. Bu yazı yazılırken ise ENS, yaklaşık 22,85 dolardan işlem görüyor.

Burada önemli olan nokta, cüzdan sahiplerinin ileriye yönelik olarak bu isimleri alması ve domain hakkı gibi ileride değerlendirebilmesi oluyor. ENS satın almak isteyenler, Binance gibi birçok platformdan alımına erişebiliyor. Verilere bakıldığında ise ENS sahibi cüzdan sayısının Nisan’da 38.000 kadar arttığı da görülüyor. Ayrıca Nisan ayında .eth uzantılı oluşturulan isim sayısının da 163.000’e ulaştığı da raporlanıyor. Tüm bunlar, yatırımcıların tekrardan özel isimlere yöneldiği ve dolayısıyla ENS satın aldığını gösteriyor.

Read Entire Article