JPMorgan geçtiğimiz günlerde metaverse hakkında oldukça önemli bir rapor yayınladı. Şirketler ve bireysel yatırımcılar metaverse için büyük bir iştah kazandı. Peki hype ile gerçeklik arasındaki dengeyi nasıl kuracakları? Amerika’nın en büyük bankası bunun cevabını arıyor.
Metaverse Nedir?
Yeni dijital çağ başlıyor, metaverse bu çağın itici gücü olacak peki bu sürükleyici deneyim hakkında neler biliyorsunuz. Sadece müzik dinlemek için insanlar yılda 54 milyar dolardan fazla para harcıyor. Sosyal platformlara harcanan rakam ise 60 milyar dolar seviyelerinde. NFT pazarı ise oldukça kısa sürede 41 milyar doları aştı.
Metaverse, fiziksel ve dijital yaşamlarımızın kusursuz bir birleşimidir. Çalışabileceğimiz, oynayabileceğimiz, rahatlayabileceğimiz, işlem yapabileceğimiz birleşik, sanal bir topluluk oluşturuluyor. Üstelik sosyal medyanın ilk günlerine benzer bir süreçten geçiyoruz. Web2.0’ın getirdiği Facebook, Twitter gibi platformlar artık Web3.0 ile metaverse’e eviriliyor.
Yanlış bilinen şeylerden biri, tek bir sanal dünya olmayacak. Birçok metaverse bize farklı şeyler vaat edecek. Özellikle sosyal etkileşimleri dijital olarak derinleştirmek ve genişletmek için çalışan projeler daha yoğun ilgi görecek. Metaverse ev konforunda erişilebilirlik, sınırların yıkılması ve temel mallara, hizmetlere ve deneyimlere erişimin demokratikleştirilmesini amaçlıyor.
Metaverse ve Web2.0’dan Web3.0’a Geçiş
Günümüzün sanal dünyalarına örnekler verelim. Web2.0 bize geleceğin bir projeksiyonunu zaten sunuyor. Geleceği doğru anlayabilmek için günümüzdeki karşılıklarını ele almalıyız.
Sanal Dünyalar
Second Life, Roblox, Fortnite ve World of Warcraft bugünün sanal dünyalarıdır. Yani geleceğin (Web3.0) bugündeki (Web2.0) yaklaşık karşılıklarıdır. Decentraland, The Sandbox, Somnium Space ve Cryptovoxels gibi oluşumlar ise gelecektir. Bu 4 proje Web3.0’ın ilk günlerini “sanal dünya” kategorisinde temsil ediyor.
Peki Web3.0’da örgütsel yapılar nasıl dönüşecek? Merkezi mülkiyet ve hissedarların, üyelerin karar mekanizmaları uzun süredir var. DAO ise bunun gelecek karşılığıdır. Yani merkezi olmayan otonom organizasyonlar, kullanıcı fikir birliğine dayalı mekanizmalar ve yönetişim tokenleri geleceği temsil ediyor.
Veri depolama bugün merkezidir. Web3.0’da ise merkeziyetsiz daha güvenli olacak. Bugün bilgisayar, konsol, VR, AR ve mobil cihazlarımız var. Gelecekte ise bunlar daha donanımlı hale gelecek. Örneğin bugün kullanılan VR gözlükleri üzerinde sayısız sensör bulunan giysilere dönüştürülecek. Bir metaverse uygulamasına giriş yaptığınızda diğer kullanıcılarla tokalaşacaksınız ve elinizdeki sensörlü eldiven bunu gerçek dünyada hissetmenizi sağlayacak. Bunlar hayal değil, benzer şeyler yapıldı ve yapılıyor. Teknoloji son derece hızlı ilerliyor ve bundan 10 yıl sonra hayallerimizin daha ötesinde bir dünya bizi karşılayacak.
İçi kartlarla dolu cüzdanlarımızın yerini sanal cüzdanlarımız, borsa hesaplarımız alacak. Kimliklerin yerini NFT’lerimiz, ve çok daha fazlası…
Neden Metaverse? Neden Şimdi?
Metaverse kavramı yeni bir kavram değildir. The Sims veya Second gibi çevrimiçi, çok oyunculu, rol yapma dünyalarında insanlar yıllardır vakit harcıyor. Minecraft, World of Warcraft ve Fortnite’ın yüz milyonlarca kullanıcısı var ve devasa ekonomileri bulunuyor.
Artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) başlıkları ucuzladı ve daha güçlü, kullanıcı deneyimini iyileştiriyor. Blockchain ana akım tarafından büyük kabul görüyor ve merkezi olmayan yapıların sayısı hızla artıyor. Sosyal bir bakış açısıyla, daha sürükleyici sanal deneyimlerin geliştirilmesi insanların ortak değerlere dayalı topluluklar oluşturmalarına ve kendilerini ifade etmelerine yardımcı oluyor.
Bu arada, COVID-19 süreci hızlandırdı. Genci yaşlısı herkes bilgisayar karşısına geçip işlerini uzaktan yapmaya alıştı. Anne, babalar çocuklarının dersleri için Zoom kullanmayı öğrendi. Boomer yöneticiler bile Teams hakkında ön yargılarını yıkarak toplantılarını online yapmak zorunda kaldı.
Metaverse ile Hayal Edin
Çevrimiçi olduğunuzu ve farklı evrenler arasında gezintiye çıktığınızı düşünün. Avatarınız ve giydiğiniz şeyleri para verip değiştirebiliyorsunuz. Bunları satabiliyor veya sadece ücretsiz platformlarda zaman geçirebiliyorsunuz.
Örneğin dünyanın bir ucundaki sanat galerisini 4K ve o günün teknolojisinde daha iyi bir çözünürlükte ziyaret edebiliyor, sanal bir stadyumda günün en hype oyununun turnuvalarını izliyorsunuz. Yanınızda sizin gibi canlı kanlı insanlar var tek fark, o insanların avatarların arkasına gizlenmiş olması? Bu sizce nasıl olurdu?
Veya canınız müzik çekti, Rock’n’verse platformunda o günün canlı konserine katılım sağlayabiliyorsunuz. Daha da önemlisi sizinle aynı şeyleri seven bir toplulukla dilediğiniz zaman birlikte olabiliyorsunuz. Samimi olur, bu vaat edilen şeyler “Instagram hikayemi kim görmüş” kafasından daha eğlenceli.
Metaverse ve 20 Yıllık Temeli
Metaverse, yirmi yıllık oyun deneyiminden evriliyor ve oyun altyapısı üzerine kurulacak. Yıl 2003, Haziran ayında Second Life ile tanıştık. Bundan 4 yıl sonra kullanıcı sayısı 1 milyona ulaştı. 2008 yılında Playstation 3 duyuruldu. 7 Ekim 2010’da World of Warcraft toplam 12 milyon oyuncuya ulaştı. 31 Ağustos 2013 Riot, League of Legends’ı sattı. 2014 yılında Amazon sadece 970 milyon dolara Twitch’i satın aldı.
15 Eylül 2014’e geldiğimizde Microsoft 2,5 milyar dolar Minecraft’ı satın aldı. 2018 yılında Fortnite rekor kar açıkladı. 20 Şubat 2020 tarihinde Decentraland başlatıldı. 11 Mart 2021 tarihinde Roblox (RBLX) 39 milyar dolarlık piyasa değerine ulaştı. 28 Ekim 2021 tarihinde Facebook büyük haberi duyurdu ve Meta olarak yeniden markalaştı. 4 Aralık’ta Sandbox üzerinden 450 bin dolara sanal emlak satışı yapıldı. Ve geçtiğimiz ay 18 Ocak 2022 tarihinde Microsoft 68,7 milyar dolara Activision Blizzard alımını duyurdu.
Son birkaç yılda dönüşümün ne denli hızlandığını görüyorsunuz. 2022 yılının sonuna geldiğimizde Metaverse odaklı daha fazla yatırım, proje ve hype göreceğiz. Peki bundan 10 yıl sonra? Neye keşke diyeceğiz? Bugün neye keşke dediğinizi biliyorum, keşke 2011 yılında Bitcoin alsaydım diyorsunuz. Peki 2031 yılında bu keşfe hangi şirket, token veya proje için söylenecek?