Kripto paralarla ilgilenen yatırımcıların bile önemli bir kısmı metaverse ve NFT etrafındaki coşkuyu acıyarak izliyor. İnsanların bir kısmı bunların sadece ponzi şemaları olduğunu ve yatırımcılarını dolandıracağını düşünüyor. Peki tam olarak böyle mi? Yani NFT ve metaverse için yatırım yapmak saçma mı?
Metaverse ve NFT’ler
Son iki yılı ele alırsa metaverse ve NFT’ler için halen oldukça erken bir dönemdeyiz. Bitcoin’in 2011 yılındaki günleriyle bile kıyaslanabilen bu dönem, yatırımcılara birçok erken dönem yatırım fırsatı sunuyor. Evet yıl 2011 ise henüz Ethereum gibi nice kaliteli projeleri (NFT ve metaverse alanında) de gelecekte göreceğiz. Ve evet, bugün var olan birçok proje bundan 10 yıl sonra unutulmuş olacak. Peki 2011 yılında Bitcoin farklı bir noktada mıydı?
Ogünlerde var olan projelerin çok önemli kısmı şu an nerede? Peki onların yok olup gitmesi Bitcoin’in bir ponzi şeması olduğunu mu gösteriyor? Kripto paralarla ilgilenen ancak NFT ve metaverse coşkusunun sadece ponziye benzeten kripto para topluluğu üyelerinin bu soruları kendilerine mutlaka sorması gerekiyor.
Metaverse ve NFT’ler Ponzi Tuzakları Mı?
Size zamanda seyahat etme ve 2011 yılına gitme imkanı verilse ne yaparsınız? Eğer kripto paralarla bugün ilgileniyorsanız yapacağınız şey geçmişe gittiğinizde tüm paranızla Bitcoin almak olur. Peki ya 2033 yılından bugüne ışınlanma imkanınız olsa ne yaparsınız?
Erken dönemde kripto para yatırımı yapmamış olmanızın en önemli sebebi onların işe yaramayan şeyler olduğunu düşünmenizdir. Bugün değişen ne? Facebook, Microsoft ve sayısız dev şirket NFT, metaverse alanında çalışmalar yapıyor. Tüm bunlara rağmen tüm NFT ve metaverse ekosisteminin ponzi şemalar olduğunu düşünüyorsunuz.
Bugün NFT ve metaverse girişimlerinin ponzi şemaları olduğunu düşünmenize birkaç şey sebep oluyor.
- Hali hazırda yatırım yapanların kendi koleksiyonlarını diğerlerine çılgınlar gibi pazarlamaya çalışması
- NFT ve metaverse arsalarının doğal bir değerinin olmadığı (bir kısmının gerçekten değeri yok ve ponzi olarak bile kabul edilebilir)
- Batan NFT girişimleri
İlk gerekçeyle başlayalım. İnsanların yaptığı yatırımları diğerlerine pazarlaması yeni bir şey mi? Twitter hesabınızı açın ve biraz akışı izleyin, insanlar çılgınlar gibi ICO’dan aldığı tokenleri diğerlerine pazarlıyor. Bu NFT veya metaverse projelerine özgü bir şey değil. Nasıl ki pazarlanan tokenlerin bir kısmı gerçekten işe yaramaz şeylerse NFT’ler için de benzer şeyi söyleyebiliriz.
Bitcoin varken birinin NewBitcoinMeme diye bir token çıkarması BTC’ye zarar verebilir mi? Veya BTC’nin bir ponzi teşkilatı olduğunu mu gösterir?
Web3’ün farkı sahipliğin merkezi olmamasıdır. Sahaya çıkan kurucular yerine, küçük hisselere sahip binlerce insan olabilir. Ve blok zinciri halka açık olduğu için, değerlemeler daha kolay görülür. DAO, metaverse, NFT bunları önümüzdeki dönemde daha fazla duyacaksınız.
İkinci gerekçe ise NFT’lerin hiçbir değere sahip olmadığı görüşüdür. Ama bazılarımızın görmediği şey şu: NFT koleksiyonları, devasa markalara dönüşme potansiyeline sahip fidanlardır. Bazıları eğlence markaları (video oyunları, TV şovları), bazıları sokak giyim markaları, diğerleri sosyal kulüpler bu seçenekler daha da artabilir. NFT’ler bir aidiyet sağlar, Web3 toplulukları ve meta evrenler bu aidiyet etrafından oluşacak. Bu markalar sonunda büyük nakit akışı üreten işletmeler haline gelebilir ve NFT sahiplerine değer kazandırabilirler. Şimdilik çok erken bir dönemdeyiz ve az sayıda insan bu vizyona bugünden ulaşabilecek. Tıpkı 2011 yılında Bitcoin almayı başarıp henüz satmayanlar gibi, bundan 12 yıl önce kripto para almamanız için elinizi tutan kimse var mıydı? Bunu yapmadıysanız tek sebebi sizin bu alanda bir gelecek görmeyişinizdi.
Bunun ötesinde, insanların nakit akışı dışında bile bunlara sahip olma arzusu var, Neymar ve Justin Bieber kâr etmek için bir BAYC satın almadı. Kaynak, topluluk, dijital kültür parçalarına sahip olmak için bunu yaptılar. Hepimiz çevrimiçi ortama geçerken, bunlar ileriye dönük büyük “değer itici güçleri” olacak. Sınırlı sayıda BAYC sahipleri daha bugünden sanal cüzdanlarında bir servet tutuyor. Altın veya elmas neden değerli? Çünkü insanlar bugüne kadar onları farklı, değerli gördü. Peki ya gelecekte bunların yerini ne alacak? Zevk, gösteriş, içsel tatmin için takılarına milyonlarca dolar harcayan insanlar meta evrende bunu nasıl yapacak?
Son gerekçe ise fiyatı düşen veya batan NFT projeleri, NFT’ler fiyatta düştüğünde, hiçbir temelleri olmadığını kanıtlıyor mu? Öncelikle, insanlar tüm piyasalarda para kaybederler. Netflix, dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri, bir ayda %36 düştü. Beklentiler gerçeğin önüne geçer ve insanlar bazen (değerinden daha fazlaya) en zirveden bir şeyleri satın alır.
Buna karşılık NFT’ler yepyeni. Büyüyen ağlarda yarı koleksiyon, yarı mülkiyet hisseleri. Topluluğa ait markaların tarihsel karşılaştırmaları yoktur. Büyük pazarları olduğunu biliyoruz ve değer tekliflerinin gelişmeye devam edeceğini biliyoruz, ancak bunları finansal modellere dayalı olarak gerçekçi bir şekilde fiyatlandıramayız. Sonuç olarak, insanlar değerleme konusunda çılgınca fikir ayrılığına düşebilir ve bu da keskin bir volatiliteye yol açar.
Yepyeni bir şeyin değerini tahmin etmenin zorluğu, dolandırıcıların ve dolandırıcıların kapısını aralar. Ortalama bir alıcı, düşük çaba gerektiren projeleri meşru olanlardan neyin ayırdığını anlamak için zamanları olmadığı için bunlara kanmaya eğilimlidir. İnsanlar zamanla öğrenecek, tıpkı bizim Nijeryalı prens e-postalarına yanıt vermeyi bırakmamız gibi. Ancak bu arada birçok NFT sıfırlanacak ve birçok insan para kaybedecek, bunun başka bir yolu yok.
Yani evet, bazı projeler Çiftlik Bank’ın NFT versiyonu ancak tüm NFT ve Metaverse ekosistemini bu sınıfa sokmak kesinlikle dar görüşlülüktür. Birileri uydu haritasından parsel satın alarak metaverse yatırımı yaptığını düşünecek veya tutulmuş bir NFT koleksiyonunun parodisinden zengin olmayı umacak, onlar NFT ve metaverse yokken de zaten dolandırılıyordu. Bazı insanlar maalesef dolandırılmaya fazlasıyla müsait ve onların para kaybetmek için NFT dolandırıcılarına da ihtiyacı yok.
Giancarlo (@GiancarloChaux) bu yazıya önemli ölçüde ilham kaynağı oldu, kendisine teşekkür ederiz.